bugün

entry'ler (383)

araba kullanırken telefonla konuşmak

bluetooth ile sesim duyulmuyor, telefonu kulağıma koysam sol elimle vites değiştiremiyorum. nasıl beceriyorsunuz lan siz bunu erkekler.

sevilen şarkının vurucu cümlesi

“Ayağı eşikten dışarıda, git gidersen
Bu gönül senden çoktan razı, nasıl istersen”

içinden geleni söyle

huyumdur ben uzun uzun yazarım.
içimden pek çok şey geçiyor ama öncelikle şunu söyleyeyim ki, beni takdir edenler var. yaşadığım hayatı, cesaretimi tebrik edenler. sizin düşündüğünüz gibi dere tepe dümdüz değil hiç bir şey. yalanlar söylediğim için özür dilerim. anlatamazdım. bi gün gerçekten delirip yolumu kesersem sizi de haksız çıkartmış olacağım kusura bakmayın. bunca yıllık sabrımın raf ömrü bu kadarmış.
eleştirenlere, kendilerine dert edinenlere gelince size ne? önce kendinize bakın hep söyledim ölsem de arkasındayım bu lafımın. yanlışsa da yanlış ben istedim ben yaptım. benim paşa gönlümden değerli değildi fikirleriniz. acısını da ben çektim. ruhunuz mu duydu? kendinize bakın, kendi hayatınıza kendi dertlerinize, kendi problemlerinize, ama hep kendinize...
bana gelince, hangi dala elimi atsam hangisine tutunsam düştüm açıkçası. aşktan ziyade hep güvenmeye ihtiyacım oldu. öyle çok öyle çok bitti ki güvenmek denen şey bende artık ab rh pozitif kan gibi aciliyetli hale geldi yani. bundandır gerçekten seven insanları görünce hem sevinip hem de burkulmam. ben de öyle sevilmek istedim hep. nicelik değil nitelikten bahsediyorum. ama hep sınırları oldu. hep çizgiler hep hep aşamadığım duvarlar. kalmasını istediğim kişi hep gitmek istedi. uyanıp bir kahvaltı yapmak benim lüksüm oldu, inanır mısınız? hep çekilmek zorunda oldum. suratımı assam azıcık fazla sarhoş olsam çekip gideceklerini bildim. hastalanıp yatsam kalmayacaklarını da bildim. hep kalsınlar diye bahaneler ürettim. olmadı ama. kimse ben kusarken saçımdan tutmadı, kimse yanağımdan öpmedi. boynuma bi el uzansa ben saçımı okşayacak sandım, ben onu hep aşktan sandım. ben öyle fena yanıldım ki. yıprandım. yoruldum. bıktım. tiksindim.
geçmişe küfür etmekten geleceğe umutla bakmaktan beklemekten bıktım. bir şeyler istemekten aynı döngüleri tekrar etmekten.. her şeyden. bir anda defterden silen arkadaşlarımdan, terk edip koşa koşa evlenen canım sevgilimden, kalbimi kıran yetmeyip üstünde tepinen bütün adamlardan, hesap soran hayatımı sorgulayan herkesten.
kurduğum bu düzende ben boğuldum. yemin ederim ben bırakıyorum ben çıkıyorum ya deyip gitmek istiyorum. adımı dahi unutmak istiyorum.
hiç kimseye güvenemiyorum. bu bana yetti.

bu kadar.

sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

görsel

yalnızlığın anlaşıldığı anlar

iş hayatı sayesinde tanıştığım ama çok da samimi olmadığım birinin düğününe katılmak zorundaydım ve yalnız gittim.
Valla bu kadar dokunacağını hiç tahmin etmemiştim yalnızlığın. Tanıdığım insanlar var ama kimseyle samimi değilim, herkes zaten sevgilisi nişanlısı vs onlarla gelmiş, ben sürekli birileriyle tanıştırılıyorum ama 35 yaş üstü adamlar hepsi (başka şehirlerde aynı işi yapıyoruz) onlar zaten eşleriyle gelmiş. Bana bir dokundu bir dokundu. Fazla uzatmadan kaçtım.
Eve dönüp koltuğa oturduğumda da biraz duygulandım açıkçası. içimde ki boşluğu artık işim ve arkadaşlarımla dolduramadığımı farkettim.

erkek kasiyerden utanmadan ped alan kız

erkekler de utanmadan prezervatif aliyor mesela. ne ayıp. kızlar da regl olmayiversin dimi.

annelerin garip huyları

bence beni pek sevmemesi. yani garip çünkü etrafimda ki tüm anneler çocuklarını çok seviyor. benim annem beni pek sevmez.
6 yıldır ayrı yaşıyoruz mesela. arada bir eve gittiğimde sanki komşusu 5 dk uğramış gibi yanağını yanagima değdirir. iki eliyle bana sımsıkı sarıldığını ya da şöyle sımsıkı öptüğünü hiç bilmem.
telefonla konuşurken de demez yani hiç öyle aç mısın tok musun falan.
En son eve gittiğimde ilk defa şey dedi dün gece üstün açılmıştı örttüm, bu kendi evinde de böyle yapıyordur kesin dedim içimden dedi. ondan duydugum olumlu nadir şeylerden biriydi.
sonuç olarak garip. bence beni sevmesi gerekirdi. çok çok sevmesi gerekirdi.

unutulmaz dizi replikleri

Sen bihter ziyagilsin, aptallık etme.

içinden geçeni yaz

Ben iğrenç bi insanım.

hiç kandil mesajı almayan yazar

(bkz: o ben olsam bari) .
keşke o ben olsam

şarkı sözlerinde geçen soru cümleleri

Ayrılıkla mi vurdun aşkı, bir veda sıkıp göğsüne?

en aklınızda kalan bihter ziyagil repliği

-eğer beni tanıyorsan, ben kendimi tanıyorsam, ben Bihtersem eğer

bu evlilik olmayacak.

ben böyleyim

doğru değilim. asla değilim. Ben bencilin tekiyim. bir gün çok pişman olacak da olsam böyleyim. olmasam da böyleyim. değişmiyorum. göründüğüm gibi değilim olamıyorum. o çok iyi kızsın çok güzelsin şöyle böyle laflarını hak etmiyorum. kimse içimi göremiyor. Ben görüyorum ve kendimden nefret ediyorum.
annem görüyor onu da hep kırıyorum. hep ama. gerçeklerden hep kaçıyorum. böyle bir insanım işte. neden varım bazen ben de bilmiyorum. Ben de az değilim farkındalığı beni yokluyor o zaman şeyi de hatırlıyorum ama hepsinin bedelini ödüyorum hepsinin.. yaptığım kadar kötülük gördüm ben de. bu cezaların en ağırı asla sevilememem. asla ama asla bu yaramı kimseye gosterememem. böyle gamsız ruhsuz bir kadın sanıyorlar beni. Öyle değil ama
artık düzelmez bir takım şeyler işte. karışık çok karışık. ne yazmak ne anlatmak ne ağlamak ne gitmek ne kalmak hiç birisinin içimden zerre gelmediği bir gece 12si bu.
çok üzgünüm ben de bayılmıyorum kendime. ama böyleyim işte.
özür dilerim anne.

saçlarını kısacık kestiren kadın

kısacık kestirip saçlarını içmiştir ilk sigarasını. (bkz: oo papatya)

şu an dinlenen şarkılar

https://www.youtube.com/watch?v=jeDBZpT7-RI

ben çok üzüldüm, sen üzülmedin mi diyen simge kadar haklıyım

akılda kalan şiir dizeleri

''yokluğun cehennemin öbür adıdır, üşüyorum, kapama gözlerini''

nasıl bir ilişki istersiniz

görsel

beyle *

bugün benim doğum günüm

gördünüz mü 25 oldum!

türkiye nin girişindeki olası yazılar

''ayı çıkabilir, taş düşebilir''.

düşün ki baban bunu okuyor

biliyorum bana çok kırgınsın. o gülümsemen o yüzden buruk. ama beni de çok kırdılar baba. sen de kırdın. artık hiç bir yere sığamıyorum. senin çatının altında kalamadım. yapayalnız ben de mutlu değilim. hiç bir yer evim olmuyor işte. yine de en büyük pişmanlığım sensin. şu hayatta sadece senin için bir şeyler yapmak isterdim. yapamadım. nolursa olsun en çok seni seviyorum.